Beyaz Zambaklar Ülkesinde
ÜRÜN KODU: G011
DÜNYA KLASİKLERİ SERİSİ / Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Yazan: Grigory PETROV
Teknik Özellikler: 96 Sayfa, 13,5 x21 cm, Enzo Kuşe Kağıt
Rus yazar Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan bu kitap, bir avuç aydın ve din adamının karış karış her köyü gezip gönül tokluğu ve özverili çalışmalarıyla insanları nasıl motive ederek kalkınma hamlesi başlattıklarını akıcı bir dille anlatıyor.
Bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olan, iki milyon nüfusa sahip Finlandiya'nın okumuşundan köylüsüne, askerinden, din adamına, öğretmenine kadar tüm halkın hep birlikte el ele vererek ülkelerini kalkındırma mücadeleleri anlatılıyor.KitapSnelman'ın ağzından bölümler halinde anlatılıyor.
Finlandiya 1811 yılına kadar İsveç hakimiyeti altındadır. Tüm her şey yani iktidar, ticaret, okullar, sanat ve kilise İsveçlilerin elindedir. Yöneticileri oluşturanlar yani öğretmenler,subaylar, doktorlar hepsi İsveçlidir. İsveçliler, Finlandiyalıları küçümserler. 19. Yüzyılın sonlarına kadar sadece temel okuma yazma becerilerini öğrenebilen Finlandiyalıların bu durumda olmalarının sebeplerinden birisi de İsveçlilerin onlarıküçükgörmesiydi.
Ruslar Finlandiya'nın yarısını ele geçirince Rus Çarı orda bulunan halka eskiden sahip oldukları tüm hakları vereceğini söyler ve bu olaydan sonra da Finlandiyalılar kendi kültürlerini özgürce geliştirip yayma fırsatı elde ederler. Fin kültürünü yayma görevini Johan Wilhelm Snelman üstlenir.
Snelman yeni nesil Fin adaylarından en parlak, gözde temsilcilerindendir. Finlandiya'nın gelişmesi için canla başla çalışır. İlk önce aydınlarla konuşur. Aydınlara, bilgili olanın mütevazı olması gerektiğini halkı küçümsemeden bildikleri her şeyi halka da anlatmalarını, onları bilinçlendirmelerini ister.
Toplumun daha iyi bir hayata sahip olması için yapması gerekenleri anlatmalarını ister. Snelman aydınlardan sonra öğretmenlerle görüşür ve onlardan da halkı bilinçlendirmelerini ister. Din adamlarını da halkı eğitme konusunda önemli bir basamak olarak gören Snelman, dinsizliği halkın sahip olduğu bütün kutsal değerlerin ölmesi olarak tanımlar. Din adamlarının da halka motive edip onları bilgilendirmelerinin önemini anlatır.
1816 yılında Rusya ve Finlandiya arasında yeni bir anayasa kabul edilir. Böylelikle parlamento yeniden faaliyete başlar. Finlandiya'nın her yerinden devlet memurları Helsinki'ye akın ederler. Böylelikle İsveçli devlet adamlarının yerini Finli devlet adamları alır. Snelman memurlara çağrıda bulunur: "Vatandaşlarımızın adalet duygusuna sahip bireyler olarak yaşamaları ve yetiştirilmeleri için bize yardımcı olun."
Snelman askeri eğitime de önem vererek orduda eğitimler verir. Tüm aileler oğullarının askere giderek iyi bir eğitim almasını ister. Kışlada bilimden kültüre kadar her şey anlatılarak iyi bir birey nasıl olunurun hepsi hakkında bilgi verilir.
Ülkede tüm halkın küçük değişimleri ve gelişmesi bu küçük ülkenin kaderinin değişmesinde çok büyük rol oynar. Bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olarak adlandırılan Finlandiya artık tarım yapılabilen bir ülkeye dönüşür. Üretim yapılmaya başlar, okullar açılır ve insanlar okula gider. Yapılan tüm fedakarlıklar sonucu Finlandiya eğitim ve refah düzeyi yüksek bir ülke haline gelir.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde,Mustafa Kemal AtatürkzamanındaTürkçe'ye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların,özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki "yaşamı yenilemek"için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kur'an-ı Kerim'densonraen çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, hermeslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya'yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.
Her Kitap
Ayrı Bir Heyecan
Her Kitap
Ayrı Bir Dünya
- Açıklama
ÜRÜN KODU: G011
DÜNYA KLASİKLERİ SERİSİ / Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Yazan: Grigory PETROV
Teknik Özellikler: 96 Sayfa, 13,5 x21 cm, Enzo Kuşe Kağıt
Rus yazar Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan bu kitap, bir avuç aydın ve din adamının karış karış her köyü gezip gönül tokluğu ve özverili çalışmalarıyla insanları nasıl motive ederek kalkınma hamlesi başlattıklarını akıcı bir dille anlatıyor.
Bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olan, iki milyon nüfusa sahip Finlandiya'nın okumuşundan köylüsüne, askerinden, din adamına, öğretmenine kadar tüm halkın hep birlikte el ele vererek ülkelerini kalkındırma mücadeleleri anlatılıyor.KitapSnelman'ın ağzından bölümler halinde anlatılıyor.
Finlandiya 1811 yılına kadar İsveç hakimiyeti altındadır. Tüm her şey yani iktidar, ticaret, okullar, sanat ve kilise İsveçlilerin elindedir. Yöneticileri oluşturanlar yani öğretmenler,subaylar, doktorlar hepsi İsveçlidir. İsveçliler, Finlandiyalıları küçümserler. 19. Yüzyılın sonlarına kadar sadece temel okuma yazma becerilerini öğrenebilen Finlandiyalıların bu durumda olmalarının sebeplerinden birisi de İsveçlilerin onlarıküçükgörmesiydi.
Ruslar Finlandiya'nın yarısını ele geçirince Rus Çarı orda bulunan halka eskiden sahip oldukları tüm hakları vereceğini söyler ve bu olaydan sonra da Finlandiyalılar kendi kültürlerini özgürce geliştirip yayma fırsatı elde ederler. Fin kültürünü yayma görevini Johan Wilhelm Snelman üstlenir.
Snelman yeni nesil Fin adaylarından en parlak, gözde temsilcilerindendir. Finlandiya'nın gelişmesi için canla başla çalışır. İlk önce aydınlarla konuşur. Aydınlara, bilgili olanın mütevazı olması gerektiğini halkı küçümsemeden bildikleri her şeyi halka da anlatmalarını, onları bilinçlendirmelerini ister.
Toplumun daha iyi bir hayata sahip olması için yapması gerekenleri anlatmalarını ister. Snelman aydınlardan sonra öğretmenlerle görüşür ve onlardan da halkı bilinçlendirmelerini ister. Din adamlarını da halkı eğitme konusunda önemli bir basamak olarak gören Snelman, dinsizliği halkın sahip olduğu bütün kutsal değerlerin ölmesi olarak tanımlar. Din adamlarının da halka motive edip onları bilgilendirmelerinin önemini anlatır.
1816 yılında Rusya ve Finlandiya arasında yeni bir anayasa kabul edilir. Böylelikle parlamento yeniden faaliyete başlar. Finlandiya'nın her yerinden devlet memurları Helsinki'ye akın ederler. Böylelikle İsveçli devlet adamlarının yerini Finli devlet adamları alır. Snelman memurlara çağrıda bulunur: "Vatandaşlarımızın adalet duygusuna sahip bireyler olarak yaşamaları ve yetiştirilmeleri için bize yardımcı olun."
Snelman askeri eğitime de önem vererek orduda eğitimler verir. Tüm aileler oğullarının askere giderek iyi bir eğitim almasını ister. Kışlada bilimden kültüre kadar her şey anlatılarak iyi bir birey nasıl olunurun hepsi hakkında bilgi verilir.
Ülkede tüm halkın küçük değişimleri ve gelişmesi bu küçük ülkenin kaderinin değişmesinde çok büyük rol oynar. Bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olarak adlandırılan Finlandiya artık tarım yapılabilen bir ülkeye dönüşür. Üretim yapılmaya başlar, okullar açılır ve insanlar okula gider. Yapılan tüm fedakarlıklar sonucu Finlandiya eğitim ve refah düzeyi yüksek bir ülke haline gelir.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde,Mustafa Kemal AtatürkzamanındaTürkçe'ye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların,özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki "yaşamı yenilemek"için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kur'an-ı Kerim'densonraen çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, hermeslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya'yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.
Her Kitap
Ayrı Bir Heyecan
Her Kitap
Ayrı Bir Dünya