Can Yeni Dünya
Yeni Dünya Sabahattin Ali Can
Karanlıktan, yüzünü kamçılayan kar ve rüzgârdan, dizlerine sıçrayan çamurdan ve duyduğu seslerden korkuyordu.
Açlığı, sıska kardeşlerinin korkunç gözlerini, yorgunluğunu unutmuştu.
Bir an evvel varmak, ocakta küllenen bir odun parçasıyla aydınlanan toprak dama girmek ve bir köşede saklanmak istiyordu.
Ne yatmak, ne dinlenmek, sadece bir dört duvar arasında bulunmak...
Bu geniş karanlıktan, bu seslerden kaçmak...
Sabahattin Ali öykülerinde kendi dönemi içinde zamansız olanı buluyor, yerel olandan evrenselliğe ulaşıyor.
Habercilikle masalcılığı, anıyla efsaneyi, bir gözlemcinin tarafsızlığıyla kıssadan hisseler anlatan bir çınar altı meddahının dilini birbirine harmanlıyor.
- Açıklama
Yeni Dünya Sabahattin Ali Can
Karanlıktan, yüzünü kamçılayan kar ve rüzgârdan, dizlerine sıçrayan çamurdan ve duyduğu seslerden korkuyordu.
Açlığı, sıska kardeşlerinin korkunç gözlerini, yorgunluğunu unutmuştu.
Bir an evvel varmak, ocakta küllenen bir odun parçasıyla aydınlanan toprak dama girmek ve bir köşede saklanmak istiyordu.
Ne yatmak, ne dinlenmek, sadece bir dört duvar arasında bulunmak...
Bu geniş karanlıktan, bu seslerden kaçmak...
Sabahattin Ali öykülerinde kendi dönemi içinde zamansız olanı buluyor, yerel olandan evrenselliğe ulaşıyor.
Habercilikle masalcılığı, anıyla efsaneyi, bir gözlemcinin tarafsızlığıyla kıssadan hisseler anlatan bir çınar altı meddahının dilini birbirine harmanlıyor.