ÜRÜN KODU: G026

DÜNYA KLASİKLERİ SERİSİ / İnsan Ne ile Yaşar

Yazan: Tolstoy

Teknik Özellikler:96 Sayfa, 13,5 x 21 cm, Enzo Kuşe Kağıt

Tolstoy, yaşamın ve ölümün anlamını ömrü boyunca arayan, yaşamının sonuna doğru ölümün anlamını yaşamanın içinde bulan; yaşamın amacının da "tüm insanları sevmek, tüm insanlığı kardeş bilmek" olduğunu savunan büyük bir sanatçıdır.

ÖZET   Ayakkabı tamirciliği yapan Simon küçük bir kasabada yaşıyordu. Kış gelmiş havalar soğumaya başlamış, kışlık yiyecekler ve giyecekler için zorlanmaya başlamıştı. Lakin bunları temin edecek durumda da değildi. Borç verdiği köylülerden alacaklarını almakta zorlanıyordu. Köydeki alacaklıları paralarının olmadığını söylüyorlardı. Simon o gün üzgün üzgün bir meyhaneye gidip içti. Meyhaneden çıkıp kilisenin önünden geçerken, çıplak bir adam görmüş adamın üzerine bir şeyler giydirip evine getirmişti. Simon'un karısı bu işten pek hoşlanmamış, bu adam ile ilgilenmek istememişti. Simon'un karısı adamı görünce sinirlenmiş ama olanları öğrenince adamın karnını doyurmuş ve adam ilk kez gülümsemişti.   Simon bu adamı yanına aldı. Adam Simon'un yanında çalışmaya başlamıştı. Bu adamın adı Michael'di. Mihael Simon'un yanında çalışmaya başladıktan sonra güzel şeyler de olmaya başlamıştı. Fakat nedense Michael pek gülmeyen bir adamdı. Bir gün dükkânlarına gelen zengin görünüşlü bir adam bir yıl hiç yırtılmayacak bir çizmediktirmek istemişti. Michael o adama bakarken ikinci kez gülümsemiş ve Simon buna çok dikkat etmişti. Çok çalışkan bir adam olan Michael işi çok çabuk öğrenmiş ve ustası Simon'dan bile güzel işler yapmaya başlamıştı. Fakat Micheal ayakkabı siparişi yapan o zengin adama ayakkabı yerine güzel bir terlik dikmişti. Simon bunu görünce çırağına çok kızmış neden böyle yaptığını sormuştu. Lakin çok geçmeden zengin adamın yardımcısı gelmiş ve ayakkabı isteyen o zengin adamın öldüğünü çizme ayakkabı yerine terlik dikilmesi gerektiğini söylemişti. Simon ile eşi bunu duyunca çok şaşırmışlar Michael'e şaşkın şaşkın bakmışlardı.   Ama Simon Mihael'e hiçbir şey sormamıştı. Michael hiç gülmüyordu. Aradan altı yıl geçtikten sonra yine garip bir olay olmuş, Simon'un evine bir kadın gelmişti. Bu kadının ikiz kızları vardı. Michael bu kadını ve ikiz kızları görünce üçüncü kez gülümsedi. Kadın, bu kızların öz kızları olmadığını ama bu kızlar için ayakkabı diktirmek istediğini söylemişti. Kadın ve kızları gittiğinde Michael birden melek şekline girip onlara her şeyi anlattı. Kendisinin aslında bir melek olduğunu, tanrıya karşı geldiği için cezalandırıldığını, gerçekleri görmek ve bazı soruların cevabını bulmak için dünyaya geldiğini anlattı. Artık soruların cevaplarını bulduğu için de gitme vakti gelmişti.   Simon'un eşinin merhametiyle sevgiyi, zengin adam dükkâna geldiğinde; ölüm meleğini görüp gülümsediğini ve ikiz kızları gördüğünde ise insanın tek başına yaşayamayacağını anlamıştı. Bunları söyledi ve kayboldu...

Her Kitap

Ayrı Bir Heyecan

Her Kitap

Ayrı Bir Dünya